Uzuuunca bir aradan sonra Temmuz’da gittiğimiz “Maldivler Tatili” ile yine yazıyorum! Bizim için başka bir dünya, 6 gün 1 günden daha kısaymış gibi gelen bu gezimizi herkesle biran önce paylaşmak istedim. “Maldivler Maldivler” denirdi de bilgisayardaki güzel duvar kağıdından öte ne olabilirdi diye düşünüp dururdum, ama bu kadar övüldüğü için de her zaman görmek isterdim tabii.

Daha önce Seyşeller’e de 6 gece gittiğimiz ve yeterli geldiği için burada da 6 gecenin (7 gün) yeterli olacağını düşündük. Seyşeller gezi yazısına da burdan bir göz atabilirsiniz :) Sonuçta küçücük bir adada olacağız, canımız sıkılana kadar kalmamalıyız, o zaman büyüsü bozulur diye diye ayarladık tatilimizi. Aslında gitmeden önce her gezide canımız çıkana kadar yürümeye çalıştığımız için içten içe böyle bir tatilde boşluğa düşer miyiz diye düşünmeden edemedim! Haklı çıktım mı size hemen anlatacağım.

Öncelikle ufak tefek bilgiler vermek istiyorum. Ankara’dan gideceğimiz için en mantıklı iki seçenek vardı uçak için. Ya THY ile Ankara-İstanbul ve İstanbul-Malé (Maldivlerin başkenti) ya da Qatar Havayolları ile Ankara-Doha ve Doha- Malé’yi tercih edecektik. Tabii ki fiyata göre karar verdik ve Qatar Havayolları’nı seçtik. Tek dezavantajı – ki bu THY için de geçerli – her gün uçak yok. Örneğin biz Cumartesi çıkıp Cumartesi dönmek zorundaydık, çünkü Pazar günkü uçuş Pazartesi sabahı varıyordu ve bizim izin günlerimize uymuyordu. Ancak 7 gün kalmak isterseniz Cuma’dan da çıkabilirsiniz.

Maldivlere uçuş seçerken dikkat etmeniz gereken en önemli nokta oraya varış ve oradan kalkış saatleriniz. Bunun önemi başkentten sizi otellere götürecek olan deniz uçaklarının gün doğumuyla harekete başlamaları ve gün batımıyla bitirmeleri. Bu yüzden sabah 09:00’dan önce uçağınız varsa size başkente bir gün önceden gitmenizi öneriyorlar. Aynı şekilde eğer 16:00’dan sonra uçacaksanız, otelden çıkışınızı da son uçağa göre ayarlamalısınız. Eğer oteliniz başkente yakın bir adadaysa deniz uçağı yerine sürat motoru ile de seyahat edebilirsiniz. Ancak bildiğim kadarıyla onların da mesafesi 40 dakikayı geçmiyor ve yine deniz uçağını kullanmak zorunda kalıyorsunuz.

Biz Seyşeller’de kaldığımız Constance Hotels & Resorts’u tercih ettik. Tercih etmemizdeki sebeplerden bir tanesi daha önce çok memnun kalmamız, diğeri ise Seyşeller tatilinde bayılmamla sonuçlanan (su bile 10$ olunca!!) tecrübemiz sebebiyle Her Şey Dahil’i seçmemiz gerektiğini anlamamız. Ada memleketlerinde her şey çok pahalı. Su, kola, şarap, bira ne alırsanız fahiş fiyatlarda ve bu yüzden astarı yüzünden pahalıya gelebiliyor. Çok güzel promosyonlar yakalayabileceğiniz siteler var. Örneğin biz Jetsetter.com’dan çok indirimli bir fiyata kalmıştık Seyşeller’de. Maldivlerde de mevsimden kaynaklı ucuzluğa denk geldik. Her şey bir yana, Maldivlerde herhangi bir otelin kötü olabileceğini zannetmiyorum. O bembeyaz kumlar, cam gibi sular size her şeyi unutturabilir amaaa siz yine de kararınızı iyi verin :) Her otelin artısı ve eksisi var. Bazılarının mercanları iyi, bazılarının plajları daha büyük, bazıları daha çok aktivite sunabiliyor, bazılarının konaklaması çok güzel, kimi çift oteli, kimi çocuk dostu. Siz hangisinden hoşlanıyorsanız tercihinizi ona göre yapın. Bunun için size http://sevenholidays.com adlı siteyi önerebilirim.

Havaalanına indikten sonra gümrükten geçip sizi karşılayacakları alana gidiyorsunuz. Seçtiğiniz otele göre karşılama servisi değişkenlik gösterebilir. Bizi deniz uçağı check-in’ine götüren bir Constance Hotels görevlisi karşıladı ve bavullarımızı Trans Maldivian havayollarına teslim etti. Oradan Constance Otelinin Lounge’u bulunan deniz uçakları terminaline doğru yola çıktık. Trafik soldan akıyor yani İngiliz usulü. Yeri gelmişken size adanın kültürü ve geçmişinden de biraz bahsedeyim.

Maldivler 1192 tane küçük adadan oluşan bir ülke, yani bir takımada ülkesi (archipelago). Toplamda 26 Atoll’den oluşuyor. Atoll’ler eski volkanların veya batmış deniz dağlarının oluşturduğu çukurlarla çevrelenen dairesel yapılar diye tarif edilebilir. Denizin üzerinde kalan kara parçasının oluşturduğu sığ alanlar sayesinde de mercan resifleri oluşuyor. Mercanla (coral) resif (reef) ne diye sorarsanız, mercanlar o renkli renkli gördüğünüz muhteşem sualtı manzarasını veren deniz omurgasızları; yani canlılar. Resif ise mercanların oluşturduğu su altı yapısı diyebiliriz. Daha fazla detaya inmek istemiyorum, bundan sonrası tamamen içgüdüsel olacak yoksa!

Maldivler Cumhuriyeti, başkanlık sistemiyle yönetiliyor ve dini İslam. Hatta ülkeye içki sokmak bile yasak, aklınızda olsun. Gerçi havaalanında gözünüze sokarcasına uyarılarını yapmışlar ama benden söylemesi.
Çok uzun bir süre Budist olan Maldivler İslam’la 1150’li yıllarda tanışıyor. 1558 yılında Maldivlere bir garnizon kuran Portekizliler 15 sene sonra bir ayaklanma ile adadan gönderiliyorlar. Ancak bu sefer de 1650’li yıllarda Seylan’da (bugün bildiğimiz adıyla Sri Lanka) Portekizlileri deviren Hollandalılar Maldivlere de hükmetmeye başlıyor. Ancak 18. yüzyılın sonunda Seylan bu sefer İngilizler tarafından ele geçirildiği için Maldivlere de hükmetmeye başlıyor. Gittiğimiz zaman 50. bağımsızlık yılını kutlayan Maldivler sonunda 1965’te bağımsızlığını ilan ediyor. Ancak daha önce de dediğim İngiliz egemenliğinin izleri özellikle trafikte halen göze çarpıyor. Adalarda daha çok Hintliler, Srilankalılar ve tabii ki Maldivliler çalışıyor. Konuştukları dilin adı Dhivehi, Hindistan yarımadasında kullanılan bir dil ve hiç anlaşılmıyor.

Bu kadar kültür yüklemesi yeter, şimdi gezip gördüklerimize gelsin sıra!
Öncelikle Maldivlere indiğimizde ağzımızı kapatamadığımızı söylemeliyim, insanın yüzüne garip bir gülümseme yapışıyor. İlk defa deniz uçağına bineceğimiz için heyecan da var tabii. Pırpır uçaklarla uçuyoruz ve çok keyifli geçiyor uçuşumuz. Çok yüksekten gitmiyoruz ve şansımıza hava güzel olduğu için adaları çok net görebiliyoruz. Benim sandığımın aksine ne kalkışta ne de inişte en ufak bir sarsıntı hissetmedik. Yumuşacık indik ve kalktık.

Constance otelinin bulunduğu ada Moofushi adası ve South Ari Atoll’de bulunuyor. Adaya ilk indiğimizde o kadar mutluyuz ki! “No Shoes Beyond This Point” yazısı bizi bizden alıyor. O noktadan sonra ayakkabı giymeyin diyor kısacası. İlk gördüğümde konsept gereği böyle yazdıklarını düşünmüştüm ama orada geçirdiğimiz 7 gün içerisinde bunun gerçekten bu manaya geldiğini de anladık. Boşuna ayakkabı götürmeyin yani.

Ayakkabı ve dış dünyayı bırakıp da giriniz lütfen :)
Bilgilerimizi aldıktan sonra bize ada turu yaptırıyorlar. Adada iki restoran var; biri açık büfe diğeri alakart. Alakarttan bir gece ücrete dahil olarak yemek yeme hakkınız bulunuyor. Alakart’ta seçebileceğiniz antre, ana yemek, tatlı ve dijestif içkiler var. Adada iki tane bar bulunmakta. Barlar ve restoranlar yanyana. Bir tanesi lobi tarafında diğeri ise kumsal tarafında. Havuza girmek isteyenlerin böyle bir seçeneği de mevcut ama güzelim deniz dururken havuza girmek ister misiniz bilmem.

Kumsalları bir harika. Sular cam gibi, tertemiz, boyunuzu geçmiyor. İncecik kumlara da çıplak ayak basılması lazım mutlaka, mükemmel bir his. Bir de sıcakta ısınacağını düşüneceğiniz kumlar hiç de ayak yakmıyor. Yani eğer deniz ayakkabısı alışkanlığınız varsa burda kesinlike bırakın derim ben.

Just married!!!

Kıyıda baby shark dedikleri (Black Tip Baby Shark) zararsız küçük köpekbalıkları yüzüyor gruplar halinde. Yalnız bunların cinsi en fazla 1.5 metre civarına kadar büyüyor ve o boyda kalıyorlar. Size hiçbir zararları yok, hatta sizden korkuyorlar bile. Bize otel görevlilerinin söylediği köpekbalıklarına, mercanlara ve diğer balıklara dokunmadığımız sürece hiçbirinin zarar vermeyeceğiydi. Tabii biz de bu konuda elimizden geleni yaptık. Fakat bazen şnorkel yaparken paletlerle istemeden mercanlara ve balıklara değebiliyorsunuz, biraz daha dikkatli olmanız gerekebilir çünkü resifler gerçekten sığ yerlerde. Şnorkel ekipmanınız (palet, maske ve şnorkel) yoksa size otelden ücretsiz temin ediyorlar. En azından bizim otelde böyleydi. Siz de kendi otelinizi seçtiğinizde bunu gitmeden öğrenebilirsiniz.


Biz su üstü bungalovlarında kaldık. Yalnız sıkça sorulan bir sorunun cevabını vereyim, odamızda denizi gösteren cam taban yoktu. Ama eksikliğini de hiç hissetmedik :) Denize açılan büyükçe bir verandamız ve oradan denize inen merdivenlerimiz vardı. Hemen önümüzde resifler olduğu için direkt bulunduğumuz yerden şnorkelle dalabiliyorduk. Canınız istediğinde hiçbir yere uğramadan, eşyalarınızı bir yere bırakma derdi olmadan suya dalmak için suüstü villaları çok rahat. Hatta bunu güvenle yapabilmeniz için oda kilit kartlarını da su geçirmez yapmışlar.



Normalde Temmuz ayı Maldivler için düşük sezon, yağmurlu günlerin son anları, gerçi muson mevsiminin zamanı yıllar içinde değişebiliyor. Gitmeden acaba her gün yağmurlu olur mu, içimiz kararır mı diye düşünmeden edemedik ama hava nasıl olursa olsun çok güzel vakit geçirdik. Güneşli ve bunaltıcı olduğu zamanlar da oldu, muson yağmurları yağdığı zamanlar da, ya da sadece bulutlarla kaplı anlar. Ama bunların hiçbiri moralimizi bozmadı. Şakır şakır yağan yağmurda bile dalgalanmayan o güzel sularda yüzmenin keyfi bir başka. Gerçi herkes şemsiyelerin, bir şeylerin altına saklanırken biz deli gibi denize koşmuştuk ama gerçekten çok güzeldi!


Belirtmek isterim ki telefon için aldığımız su geçirmez kılıf bizim çok işimize yaradı. İsmi Watershot. İnternetten bulabiliyorsunuz. Yağmurda, suda hatta uçakta bile onu kullandık verdiği geniş açı sebebiyle. Çektiğimiz sualtı fotoğrafları bu kılıfla çekildi, tavsiye ederim. GoPro da olabilirdi ama onu alacağımıza çektiğimiz fotoğraflar telefonumuzda kalsın diye bunu tercih ettik. Hem de daha ekonomik oldu. Yalnız GoPro gibi küçük ve kompakt değil, bayağı büyükçe bir fotoğraf makinesi haline geliyor telefonunuz. Ancak bu bizim için sorun olmadı. Siz de bunu değerlendirmek isteyebilirsiniz. Tanıtımlarına instagramdan @watershot_turkey’den ulaşabilirsiniz. Aşağıda bir kaç sualtı fotoğrafı paylaşıyorum.




Bizim en çok eğlendiğimiz aktivite şnorkel haricinde frizbi ve bumerangla denizde oynamaktı. Decathlon’dan yumuşak ve batmayanlardan almıştık, iyi ki de almışız. Çocuk gibi sudan çıkmadık :) Yalnız bir de denizin üstünde zıplayan toplar varmış, biz alırken görmemiştik, oynayanları çok kıskandık!!

Şnorkel yaparken suyun serinliğine aldanmayın sakın biz krem sürmemize rağmen şnorkel sonrası kıpkırmızı olmuştuk! Bunun için şnorkel esnasında “Rash guard” dedikleri yüzme tişörtü giymenizi öneririm. Yoksa daha sonra spa’ya gidip aloe vera sürdürmek zorunda kalabilirsiniz :) Bu da spa’ya gitmenin bahanesi tabii!! Oralara gidince yağmurlu günlerde denize girmek istemezseniz yapabileceğiniz en güzel şey spa’ya gitmek olur. Mutlaka yaptıkları indirimleri öğrenin. Masajları çok güzel fiyatlara denk getirebilirsiniz.




Yemeklere gelince, açık büfede mutlaka kendinize göre bir şeyler bulabilirsiniz. Salata, ana yemek, tatlı hepsinde bol bol çeşit var. Benim alerjim olduğunu daha önce belirttiğim için yemeklerden önce hangi ürünleri yememem gerektiğini bana tek tek gösteriyorlardı. Yalnız bir süre sonra sormaya ihtiyaç duymuyorsunuz çünkü her yemeğin açıklaması yanında yazıyor. Öğlen yemeklerini açık büfeden de alabilirsiniz, ya da kumsal tarafındaki barda servis edilen menüden de seçebilirsiniz. Açık büfede her akşam başka bir tema var. Meksika, Hint, Maldiv, Akdeniz bunlardan bazılarıydı.





Akşam için alakart tarafında ise çok lezzetli yemekler var. Resimleri hemen aşağıda bulabilirsiniz! “Wine Sommelier” dedikleri size tercihinize göre şarap öneren garsonlar bulunuyor. Kocaman bir şarap menüsü var ve içinden istediğinizi seçebiliyorsunuz. Tarif edin yeter!




Her şey dahil olunca tabii ki tüm kokteylleri denemek istedik ve barmenlerin en sevdiği; “şöyle tropik bir şey olsun passion fruit’lu falan, gerisini sana bırakıyorum” tarzında isteklerde de bulunmadık değil :) Onlardan da ortaya karışık bir şeyler koyuyorum aşağıya:

(Evet biri tencerede sunuldu :))
Ve beklenen son… Son güne nasıl geldiğimizi anlayamadan tatilimiz bitiyor ve aşağıdaki tabelayı gördüğümüzde içimizi bir hüzün kaplıyor deniz uçağına doğru giderken; “Back to Reality” yani “Gerçek Hayata Dönüş”. Ve gerçekten döndüğümüz ilk gün neredeyse ağlamaklı oluyoruz, böyle cennet gibi bir yeri bırakmanın verdiği hüzünle. Ve inanın sanki gitmemişiz de birlikte aynı rüyayı görmüşüz gibiyiz…

Dünyanın en düşük rakımına (ortalama 1.3m) sahip Maldivler, küresel ısınmadan kaynaklı su seviyesinin yükselmesinden dolayı tehlike altında. İmkan bulduğunuzda mutlaka gitmeniz, görmeniz gereken bir yer.





Hoşçakalın!
Öncelikle hoşgeldiniz, gerçekten çok güzel bir yazı olmuş ve detaylar harikaydı. elinize sağlık..
Merhaba! Okuduğunuz ve beğendiğiniz için çok teşekkür ederim :)
Merhaba
Maldivler yazınızı çok beğendim.
Fakat mümkünse gezi yazılarınızda otel fiyatlarından ve diğer harcamalarınızdan bahsedebilirseniz daha çok seviniriz.
İyi gezmeler diliyorum.
:)
Tarık bey, yorumlarınız için çok teşekkür ederim.
Fiyatlardan şöyle bahsedeyim; gittiğiniz tarihlere göre değişiyor ve tabii kalacağınız oda tipine göre de. Biz “Water Villa”yı tercih etmiştik ve en yüksek sezon olmamakla birlikte en düşük sezon da değildi ve iki kişilik her şey dahil fiyatı gecelik 945 usd’ye gelmişti. Ancak bir de ekstra olarak başkent Male’den adaya ulaşmak için de uçağa binmeniz gerekiyor ki bu da ayrıca ödeniyor. Gidiş dönüş tek kişilik deniz uçağı fiyatı 480 usd’ydi.
Selin hanım cevabınız için teşekkür ederim.
Fiyatlar çok yüksekmiş 😊
Peki bu Maldivler’i daha uygun bi şekilde görme imkanımız yok mu?
Ayrıca adaya gitmek için illa otel müşterisi mi olmak gerekiyor?
Çadır kuran var mı adaya?
Evet, Maldivler’de fiyatlar yüksek maalesef. Ada ülkesi olduğu için her şey dışarıdan geliyor, ülkenin gelirinin çoğu da turizm kaynaklı olduğu için herşey fahiş fiyatlı. Tabii fiyatlar otele, otelin konumu ve denizinin kalitesine (Maldivler deyip geçmemek lazım, bazı otellerin bulunduğu deniz çok da güzel olmuyor), otelin sunduklarına ve oda tiplerine göre değişiyor. Başkent Male’de apartman tipi bir otel de Maldivler’de sayılıyor, ıssız bir adada özel havuzlu deniz üstü villa da. Daha uyguna getirme şansınız tabii ki var. Başkentten hızlı botla ulaşılabilecek mesafedeki otellerden seçim yaparsanız, deniz uçağına vereceğiniz ücret yerine bu ücreti bota verirsiniz ve fiyat düşer ama kişi başı 150 dolar civarına düşer. Yine deniz üstü villa yerine plaj üzerindeki villardan tercih ederseniz, onlar da daha uygun olacaktır. Her şey dahil yerine sadace oda fiyatı olan paketler de fiyatı düşürecektir. Ama burada dikkat edilmesi gereken şey, her şey dahil olmayan otellerde her kalemden çok fazla kar etmek için size yükleyecekleri ücretler. Başta vereceğiniz ücret az gibi gözükürken, otel çıkışında daha fazla ödemek zorunda kalmamak için dikkatli olmanız lazım, çünkü bir adada bir otel olduğu için yemek-içmek için başka bir olanağınız yok.
Yalnız şunu da belirtmeliyim ki adalarda kalmasanız bile tekne kiralayarak da – özellikle dalış amaçlı – Maldivler gezinini çok ucuza getirebileceğinizi duydum, ancak detaylarını maalesef bilmiyorum. Eğer bir duyum alırsam burada mutlaka paylaşırım.
Cevaplarınız için çok Teşekkürederim Selin hanım
(Maldivler deyip geçmemek lazım, bazı otellerin bulunduğu deniz çok da güzel olmuyor) demişsiniz.
Peki ilk defa gitmek isteyenler ve çok Pahalı Olmasın uygun olsun diyen bir kişi gitmek istediği adacığın denizinin kalitesini önceden öğrenebilme şansı var mı yoksa oraya gidince süpriz bir şekilde mi öğreniliyor ?
Ayrıca başkent male de birden çok hostes otel var
Burda konaklayan turistler tatilini male de mi geçiriyor yoksa günübirlik adalara mı geçiyorlar ?
Denizin nasıl göründüğünü en iyi Google Maps, TripAdvisor veya otelin kendi sitesindeki resimlerden öğrenebilirsiniz. Burda size en iyi gözüken muhtemelen en güzeli olacaktır.
Male’nin tarihi 1100’lü yıllara kadar gittiği için gezmek için ilginç bir yer olabilir, aynı zamanda Male’deki otellerde konaklayanlar için mutlaka günübirlik bot turları yapılıyordur; hem dalış için hem de ıssız ada konsepti için. Hatta biraz bakınırken şöyle bir site buldum: Voyages Maldives, buna göre cruise botlarında tam pansiyon da kalınabilir gözüküyor (gecelik kişi başı 157 dolar). Ama tavsiyem böyle bir geziye katılmadan önce hem güvenilirliğini hem de daha önce beğinilip beğenilmediğini araştırmanız. Bunun en iyi yolu da TripAdvisor’la olacaktır. Bir çok insan gezi tecrübelerini bu siteye aktarıyor. Ben denemediğim için kendi adıma bir yorumda bulunamıyorum.
Selin Habın Selamlar,
Öncelikle çok güzel ve yararlı bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık…
Hem maldivler hem de seyseller deneyiminşz olduğu için yorumlarınız benim için çok kıymetli. Balayı için hangi lokasyon daha iyi olacaktır sizce ve neden düşüncelerinizi paylaşırsanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler.
Merhabalar,
Düşünceleriniz için çok teşekkür ederim. Maldivler ve Seyşelleri size kısaca karşılaştırmaya çalışayım. Maldivlerde gideceğiniz otel muhtemelen tek bir ada üzerinde olacak ve yapacaklarınız adadaki otelin olanaklarıyla sınırlı. Tekneyle gidebileceğiniz bir şnorkel turu, balina köpekbalığı dalış turu, balık tutma etkinliği veya ıssız bir adada tüm gün geçirmek gibi faaliyetleri yapmanız mümkün. Ya da çok fazla zamanınız olmayacaksa Maldivlerin güzel denizinin ve kumsalının tadını çıkarıp dinlenmeniz de mümkün. Seyşellerde ise büyük bir adada olacaksınız ve tropik ormanların içerisinde bulunacaksınız. Ulusal ormanlarını gezebileceğiniz veya yine şnorkelle dalış yapabileceğiniz, ya da merak ederseniz, yerel halkın da yaşadığı başkent Victoria’ya gidebileceğiniz imkanlar mevcut. Ancak yine Maldivlerde olduğu gibi deniz ve kum bile size yeterli olabilir. Deniz olarak biri açık turkuaz (Maldivler) diğeri de açık yeşil (Seyşeller). Ancak Seyşellerin doğası tabii ki büyük bir ada olduğu için daha ilgi çekici, Maldivlerde sadece küçük bir ada üzerinde olabildiğince tropik ağaç var, öyle dağ, manzara vs beklemeyin. Balayı için ikisini de tercih edebilirsiniz, bir daha gidecek olsam Maldivlere gitmeden önce kesinlikle Seyşeller derdim ancak Maldivlerden sonra hangisi olursa diyorum :) Bu durumda bence ikisinin de uçak ve eşdeğer otel fiyatlarını karşılaştırın ve ona göre karar verin derim.
Not: Maldivlerde Seyşellere eşdeğer bir otel daha pahalı olabiliyor, ancak Maldivlerin uçak biletleri ulaşım imkanları daha fazla olduğu için daha uygun. Yalnız unutmamak gerekir ki Maldivlerde de başkent Male’den adalara ulaşım yakın mesafelerde botla, uzak mesafeler de deniz uçağıyla ve malesef bu da maliyetleri arttırıyor. Toplam fiyatlarını karşılaştırırsanız daha uygun olacaktır. Daha spesifik sormak istediğiniz bir şey olursa lütfen sorun.
Selin Hanım Tekrar Merhaba,
Detaylı bir şekilde açıklamışsınız ve benim için çok yararlı oldu yorumlarınız :) İlginiz ve nazik cevabınız için Çook teşekkür ederim.
Selin hanım merhaba,
Öncelikle yazınızı çok beğendim, emeğinize sağlık. Size sormak istediğim bir kaç soru var;
1) Otel tercihleri Tam- Yarım Herşey dahil olarak tanımlanmış ama burda herşey dahilimi veya yarım- tam pansiyonumu seçmek anlamlı anlayamadım. İçki kullanmayan biri olarak herşey dahili seçmek anlamlı gelmiyor ama orada yemek vs ödeyeceğim miktar 7 gece için ne olur ve herşey dahili bulur mu onuda kestiremiyorum. Bu konuda bir öneriniz olur mu?
2) Oda tercihinde tatilin yarısı beach diğer yarısı su üstü oda olarak mı kalmak yoksa tek tercih yaparak mı süreci tamamlamak daha iyi olur?
3) Tur ile gitmek anlamlımı? Yani turlar sadece transfer kısmında, adada hiçbir etkisi yok, booking üzerinden kendim rezervasyon yapsam ve gitsem herhangi bir sıkıntı ile karşılaşır mıyım? Bu konudaki fikrinizi merak ediyorum.
4) Maleden uçak ile transfer ücreti ne kadar? Kişi başı 300 dolar gibi bir duyum aldım ve bana inanılmaz pahalı geldi, bu doğrumu?
Sanırım biraz tedirginim :)))
Merhaba, öncelikle ilginiz için çok teşekkür ederim. Sorularınıza cevap vermeye çalışayım:
1) Bizim kaldığımız otelde (Constance Moofushi) her şey dahildi Ve başka bir seçeneğiniz yoktu. Aynı her şey dahil konseptli diğer oteller gibi düşünebilirsiniz. Yani bunu yarım veya tam pansiyona dönüştürme ihtimaliniz bulunmuyor. İçki içmiyor olsanız bile Maldivler otelleri çok pahalı oluyor bu yüzden her şey dahil bir avantaj haline geliyor. Sadece kahvaltı dahil bir otele gitseniz ve bizim gittiğimiz oteldeki kalitede yemekler yeseniz emin olun daha fazla para ödeyeceksiniz.
2) Oda tercihinde yarı yarıya yapmanızı önermiyorum ve otel buna müsait mi emin değilim, yanlız şunu söyleyebilirim ki su villalarında direk denize girme şansınız olur, plaj villalarında ise direk beyaz kumlara basarsınız, yani ikisi de çok güzel olur. Ben ikisinden birini seçin derim. Biz su üstü villalarında kalmış olsak bile çoğu zamanımızı sahilde geçirdiğimiz için plaj villasındaymış gibi de hissetmiş olduk.
3) Biz tüm tatil ayarlamalarımızı kendimiz yapıyoruz ve şimdiye kadar hiçbir sorunla karşılaşmadık. İngilizce biliyorsanız ve rezervasyonlarınızı kendiniz yapabiliyorsanız (Bu rezervasyonu otelin kendi sayfasından yapmanızı öneririm) tura ihtiyaç duymayacaksınız. Dediğiniz gibi turların size ekstra katabileceği bir gezi programı olmayacaktır zaten Maldivlerde.
4) Her otelin bulunduğu adanın başkente uzaklığı farklı olduğu için uçak fiyatları da değişecektir. Ve bir adada bir otel olduğu için bilet organizasyonları otelin kendisi tarafından yapılıyor. Dolayısıyla bizim kaldığımız oteli tercih edeceksiniz uçak firması olarak ticari bir firmayı kullanacaklar (transmaldivian’di sanırım ya da air Maldivler’e) ancak uçak biletini otele ödeyeceksiniz ve fiyatları dediğiniz gibi çok yüksek (300-500 dolar) ancak başka şekilde adalara varılamıyor.
Umarım içinize siner ve güzel bir tatil geçirirsiniz.
Merhaba Selin Hanım,
Bu nasıl sade, yalın ve temiz bir anlatım dilidir böyle? Yazınızı yavaş yavaş ve sindire sindire okudum, sizinle beraber gezdim Maldivleri. Yol, güzergah, tercihler, tavsiyeler derken kafamdaki birçok sitede bulamadığım soruların cevabını sizin yazınızda buldum. Uzun zamandır Maldivler mi yoksa Şeyseller mi düşüncesi vardı kafamda, Maldivler denizin rengiyle fotofinish yaparak öne geçti bu tercihte.
Size soracak sorum yok, bolca teşekkür, minnet duygularımla, yanında emeğinize, klavyenize sağlık dileklerim var.
Sitenizdeki tüm yazılarınızı okuyorum fırsat buldukça, takipteyim artık sizi.
İzmir’den sevgiler gönderiyorum, her nerdeyseniz şu anda. :)))
Merhaba Mustafa Bey, yorumlarınız ve beğeniniz çok mutlu etti beni, bu yorumlar ile yazmaya daha çok teşvik oluyorum. Seyşeller yazımı da şu an yazmaktayım, umarım onu da okuyup faydalanabilirsiniz.
[…] daha yeşil. Belki etrafta çok fazla ağacın olması algımızı değiştirmiş de olabilir ama Maldivlerde deniz nasıl açık maviye çalan turkuaz ise, burada da açık yeşile çalan turkuaz. Yakınlarda […]
Merhaba selin hanim
Temmuzda gittim demissiniz. Artik cok tahmin edilemiyor hava sonucta ama off season ve musin zamani. Siz gittiginizde 6 gunden kaci yagmurlu ve kapaliydi mesela? Cok tesekkurler
Merhaba Zeynep Hanım,
6 günden 2 veya 3 günde havanın kapalı olduğu ve yağmurlu olduğu zamanlar oldu ama bütün gün baştan sona öyleydi diyebileceğim bir gün olmamıştı.
Sevgiler,
Selin
Selin hanım merhabalar,
Eylül’ün ilk haftası Maldivler’e gideceğiz eşimle. Şnorkel tecrübesi edinmiş olduğunuz için sormak isterim. Biraz araştırınca en iyi şnorkel maskesinin tüm yüzü kapatanlar olduğunu okudum ve çevremden duydum. Sizin bir fikriniz var mı?
Bu arada Thy ile uçacağız biz, dönüşte uçağımız akşam olduğu için check out tan sonra vaktimiz olacak gibi. Sizin böyle bir durumunuz oldu mu, bu süre zarfında başkenti keşfetmek gibi, alışveriş yapmak gibi vs?
Merhaba Merve Hanım,
Bizim Maldivlere giderken yanımıza götürdüğümüz şnorkel de tüm yüzümüzü kapsayan cinstendi. İlk gün bir hevesle taktık. Ancak bize pek kullanışlı gelmedi, bu yüzden de otelin kiralık maskelerinden kullandık. Mantığı güzel ve kullanışlı gibi gözükse de pratik değildi ve tüm yüzümüzü kaplaması sanki bizi cendereye sokmuş gibi oldu. Ama tercih sizin, rahat ediyorsanız neden olmasın.
Uçağınız akşam olsa bile uçağınıza yetişecek şekilde otelinizi olabildiğince geç terkedebilirsiniz. Böylece yarım gün de olsa o güzel sahillerin tadını biraz daha çıkarabilirsiniz. Hem bavulunuzu sizin için tutacaklardır, hem de denize girseniz bile giyinme/soyunma için sizi mağdur etmeyeceklerdir. Başkenti (gezmemiş olsam da) yarım günlüğüne gezmenizi tavsiye etmem. Deniz uçağıyla indikten sonra başkentin bulunduğu adaya bir botla geçmeniz, ve aynı şekilde geri dönmeniz gerekir. Bu sırada da bavullarınızı bırakacağınız bir yer olmadığı için yanınıza almalısınız. Ada küçük ama çoğunlukla yürüyeceğiniz için özellikle de eşyalarla işiniz biraz zorlaşabilir. Bir gün kalıyor olsanız mutlaka gezin derdim ama ben kalan son yarım günümü de olsa otelde geçirmeyi tercih ederdim. Hala tadı damağımda..
Size şimdiden iyi gezmeler, iyi eğlenceler dilerim!
Merhaba Selin hanım
Öncelikle yazınızı çok beğendim keyifle okudum siz hep gezin ve yazın lütfen :) Biz de eşimle gitmek istiyoruz ama acentelik olan sayfalar çok yüksek. Size (ayıp olacak ama) ne kadar mal oldu? Ne kadar süre önce rezervasyon yaptırdınız?
Merhaba Elif Hanım,
Düşünceleriniz ve beğendiğiniz için çok teşekkür ederim :) fiyatlarla ilgili benzer soruları ilk yorumlarda detaylı cevaplamaya çalışmıştım. Yine de bir sorunuz olursa sorun lütfen.
Oteller fiyatlarını genelde 90 gün sınırı ile değiştiriyorlar. Yani 90 gün önce yaparsanız daha uygun fiyatlarla bulabilirsiniz. Biz daha geç yaptırdığımız için biraz daha fazla ödemek zorunda kalmıştık, ancak kişisel fikrim, ne kadar erken olursa o kadar iyi. Çünkü bu koşullar otelden otele değişebilir, hepsine teker teker bakmak yerine karar verdiğiniz anda yaptırmanız en iyisi olur. Üstelik erken yaptırmanız uçak fiyatlarını da bir hayli etkileyecektir. Fiyatları etkileyen diğer kalemleri ve maliyeti nasıl düşürebileceğinizi yine yorumlarda bulabilirsiniz.
Şimdiden iyi gezmeler dilerim!
Hayalini kurduğum bölgelerden bir tanesi. çok muhteşem bir yerç
Evet gerçekten çok güzel, masalsı bir yer.. :)
merhaba,
sizin gittiğiniz otelde ağustos 2018 için booking de sorgulama yaptım. fiyat 4700 usd civarı çıktı. siz ise çok daha iyi fiyata gitmişsiniz. gidiş ayınız neydi acaba? o fiyatlara ulaşmak için bir yöntem var mıdır?
Merhaba Cüneyt Bey, sanırım 5 gecelik fiyata bakmışsınız. Bizim de gittiğimiz zaman gecelik fiyat her şey dahil iki kişi o şekildeydi. Temmuz’da gitmiştik. Bir de bunun üzerine adaya transfer için deniz uçağı ücretini eklemeniz gerekiyor. Hem temmuz, hem de ağustos düşük sezon olarak geçiyor.
Merhaba Selin hn,
Gerçekten harika bir yazı olmuş Seyşeller mi Maldivler mi diye düşünürken imdadıma yetişti :) Biz 2018 ağustos kurban bayramında gitmek istiyoruz, yeni evli olacağız ancak balayı tatilimiz bu olmayacak. Ayrıca balayına çıkmış olacağımız için de masrafı oldukça kısmak ve biraz da olsun macera yaşamak istiyoruz. Hem deniz güneş kum hem tropik ormanları olan bir yer. Seyşellerde yerlilerin yaşadığı yerlerde uygun fiyatlı restoranlar olduğunu okudum. Zaten balık pişirdikleri için hepsi çok lezzetli oluyormuş. Biz de böyle uygun fiyatlı bir pansiyon tutup kendimiz gezip manzaranın tadını çıkarırken karnımızı da egzotik balıklar ve deniz canlıları ile doyurmak istiyoruz. Bu durumda Seyşeller daha mantıklı gibi siz ne dersiniz?
Booking.com’u nasıl buluyorsunuz ben bruadan uygun fiyata mesela 7 gecesi 3000 lira gibi fiyatlara pansiyonlar buldum. Tavsiyeleriniz var mıdır?
Teşekkürler, Bol gezmeler :)
Merhaba Gülçin Hanım,
Aynı şeyi çok yakın bir zamanda ben de araştırdım. Seyşeller‘de bir otel konseptinde değil de, daha serbest ve hesaplı bir şekilde kalsak ne olur diye.. Bence bunu en iyi airbnb.com’dan yapabilirsiniz. Çok fazla çeşitte ev yer alıyor airbnb’de ve konumlarına veya sunduklarına göre de secim yapabilirsiniz. Geceliği 300₺’den başlayan fiyatları bile göreceksiniz. Sadece dikkat etmenizi önereceğim şey, tutmak istediğiniz evin konumu, etrafındaki olanakları iyi araştırmanız, nasıl bir muhitte olduğunu olabildiğince iyi anlamanız. Bu hem güvenliğiniz hem de ulaşım açısından önemli.
Ben booking.com’u genelde otel için tercih ediyorum. Tercihiniz otel/pansiyondan yana ise tabii ki orada da iyi seçenekler bulacaksınız.
Şimdiden iyi eğlenceler dilerim!
Sevgiler,
Selin
öncelikle çok güzel yazı olmuş teşekkür ederiz. bu adalarda kendi çadırımız ile konaklama şansımız var mı?
Merhaba Fatih Bey, güzel düşünceleriniz için teşekkürler. Bir ada genellikle tümü ile bi otele ait oluyor. Yani çadırla konaklatma imkanı vermeyeceklerdir. Ancak belki camping tarzında adaları varsa oralarda izin veriyor olabilirler. Siz sorunca biraz araştırdım, Tripadvisor’da şöyle bir yorum yapmışlar: “Camping Approval: Camping is possible, but not formally allowed, only as a favor with no guarantee, depends on how many people, days, and how you ask – best to go and negotiate directly with the Island Chief.”. Yani resmi olarak izin verilmese de gideceğiniz gün sayısı, kişi sayısı ve oradaki “Ada Şefi”sin insiyatifine bağlı bir durum gibi anlatılmış.
Merhaba Selin Hanım biz kısmet olursa 2 Eylülde Maldivlere uçuyoruz. Ama dilimiz çok fazla yok. sizce zorluk çeker miyiz?
Merhaba Begüm Hanım, dil açısından çok fazla sıkıntı yaşamazsınız. Havaalanından otele giderken zaten sizi karşılayacaklardır. Otelde de check-in ve check-out harici özel bir durum olmadığı sürece çok fazla kişiyle muhatap olmazsınız :) Alerjileriniz, özel sağlık durumunuz vb. şeylerin önceden İngilizcelerini yanınızda bulundurduğunuz sürece sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyorum. Şimdiden keyfili tatiller dilerim!!
Merhaba Selin Hanım ,
Öncelikle ben de size Hoşgeldiniz demek isterim :)
Bu faydalı ve etkileyici yorumlar gerçekten adeta Maldivler’de sizinle birlikte tatil yapmış edasına kapılıp götürdü beni de inanın. :)
Bu güzel seyahatiniz için eminim, adım adım çok titiz bir şekilde bir çalışma ve araştırma sonrası bu şekilde kusursuz bir tatil organize edebilmişsinizdir.
Benim size biraz da buradan , yazma sebebim şudur ,
Ben de önümüzdeki dönem içerisinde Balayım için Maldivler düşünmekteyim.
ve biliyorsunuz farklı ve üzerine çok fazla düşünülmesi gereken bir destinasyon olması sebebi ile, aylardır araştırma içerisindeyim. Ve ziyaretlerim sonrasında yalnızca Maldivler çalışan bir firma gözüme ilişti , ismi ” Maldiveclub “.
hem almış oldukları yorumlar hem de yalnızca Maldivler olması sebebi ile ben de daha büyük bir artı oldu açıkçası.
sizin gibi eşsiz güzellikte ve kusursuz tatil yapan bir kişi için, acaba bu siteyi duydunuz mu ? “Maldiveclub https://www.maldiveclub.com/maldivler-otelleri ”
Şimdiden teşekkür ederiz.
Busem
Merhaba Busem Hanım,
Öncelikle size şimdiden çok güzel bir balayı ve tatil diliyorum! Maldiveclub sitesini daha önce duymamıştım, aramalarımda da denk gelmemişti ama bu, ben gittikten sonra faaliyete girdilerse ondan da olabilir. Ben yine de size imkanınız varsa kendinizin ayarlamasını öneririm. Beğendiğiniz otel ile iletişime geçip Male’den transfer için ayarlamaları yaparsanız başka bir şeye ihtiyacınız kalmayacak. Türkiye’den uçak bileti için de THY, Emirates veya Qatar Airways’i tercih edebilirsiniz.
Sevgiler,
Selin
Selin Hanim merhabalar,
Şahane bir siteniz var. Tebrik ederim. Maldivler yazınızı çok begendim. Gitmş kadar oldum demek yalan olmaz:) Acikcasi ben cok farklı bir soru sormak istiyorum. Yakın zamanda eşimle Maldivler’e seyahat planı yapmak istiyoruz ancak bazı endişelerimiz mevcut. Benim icin ada ve adada yaşam ile ilgili hersey güzel bir sürpriz olacagina eminim. Fakat yasadigimiz zor ve üzücü tecrübeler sebebiyle saglik ile ilgili hersey bizim icin önemli.
Pek cok kisi ve farklı acentelerden duydugumuza göre agrı kesici, mide ilaci vb dahil olmak üzere hic ilac alamiyormusuz yanımıza. Bu dogru mudur? Ben panik atak sebebiyle ilac yesil receteli ilac kullanmaktayim. İlaclarimi yarida kesmem dogru degil. Eşimin de mide ilaçları mevcut. Bilginiz var mı acaba? İlaç alamiyor muyuz yanımıza? Sayet yasak ise Maldivler bizim icin su an hayal olarak kalacak:(. Paylaşımlarınız icin şimdiden tesekkür ederim.
Merhaba Nesrin Hanım, öncelikle geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Ben yurtdışı seyahatlerimde her zaman yanımıza ilaç almayı huy edinmiş biriyim. Gittiğimiz ülkede buluruz, bulamayız, reçetelidir, değildir telaşına düşmemek için yanımızda 3-5 çeşit ilaç genelde bulunur. Şimdiye kadar durdurup bunlar nedir diyen olmadı, üstelik de el bagajımızda olur hepsi.. Çok net hatırlamasam da ne olur ne olmaz diye en azından mide ilacı almışımdır diye düşünüyorum Maldivlere giderken. Ve başımıza öyle bir olay gelmedi. Bunu söyleyen kişilerin tecrübeleri önemlidir kanımca, başlarına geldiyse evet değerlendirin derim ama kulaktan dolmaysa da referansını iyice araştırın demek isterim. Bir de sağlama almak adına, herhangi bir seyahate giderken durdurulup sorulma ihtimaline karşı yanınızda bulundurmanız zorunlu ilaçlar için doktor imzalı ve üzerinde adınız bulunan reçeteyi götürürseniz bir sorun çıkacağını düşünmüyorum.
Sevgiler,
Selin
Merhaba
Çok olmuş seyahatinizin üzerinden ama umarım mesajımı görürsünüz. Biz eşimle haziran gibi gitmeyi planlıyoruz ve daha nceki muson zamanı yaptıgımız Tayland tatilimiz berbat oldugu için kokuyoruz. Aslında yazmışsınız ama yine de sormak istedim. Yağmur yağdıgı zamana uzun süreli ve tüm gün yagmurlu ve bulutlu mu oluyor yoksa biraz yagıstan sonra yine günesli hava oluyor mu? Fiyat nedeniyle bu sezonda gitmek istedik ama hayallerimizin yıkılmasından ve yanlış seçim yapmaktan korkuyoruz.
Gizem
Merhaba Gizem Hanım,
Biz Ağustos’ta gitmiştik ve bir günümüz yağmurlu geçmişti. Yazımda da belirttiğim gibi bu bizi yapacaklarımızdan alıkoyan bir durum oluşturmadı. Zaten gezilecek bir yer olmadığı için ıslanmaktan çekinmenize gerek yok. Denizde de suyun sıcaklığı gayet güzeldi. Yağmur da öyle can acıtacak şekilde yağmamıştı, yağarken denizde vakit geçirebilirsiniz. Ama bulutlar ancak akşamüstüne doğru dağılmıştı. Benim bildiğim tropik iklimlerde uzun süreli yağışlar daha az şiddetli, kısa geçişli ve güneşin bir açıp bir kapandığı yağışlar ise oldukça şiddetli oluyor. O günün dışında her günümüz güneşliydi, yardımcı olur mu bilmem :). Ama gitmeye karar verirseniz şimdiden mutlu tatiller dilerim!
Sevgiler,
Selin
Merhaba, ne güzel yazmışsınız gerçekten. Acaba sivrisinek, börtü böcek durumları nasıl? :) Tiger sivrisinekler, çok tropic böcekler vs var mı?
Şimdiden teşekkürler,
Merhaba Tuğçe Hanım, çok teşekkür ederim :) Hatırladığım kadarıyla yoktu. Hatırladığım diyorum çünkü 7 sene oldu gideli :( Ancak öyle bir tecrübemiz olsa mutlaka yazımda değinirdim. Örneğin Seyşellerde ağaçlarda (bize göre) dev örümcekler vardı ama tamamen zararsızlardı. Ancak Maldivler için bizim gittiğimiz mevsimle de alakalı olabilir. Adanın konumuna göre de değişkenlik gösteriyor olabilir. Size tavsiyem, beğendiğiniz otelle iletişime geçip bu konu hakkında bilgi isteyip, getirmeniz gereken bir ilaç vs var mı diye sormak. İşin içine sağlık girince doğru cevabı vereceklerdir diye düşünüyorum :)